Genel olarak,

Boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olup; boşanmanın sebep ve sonuçları farklılık arz etmektedir. Evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşler kanunda belirtilen sebepler gereğince çekişmeli boşanma davası açabilecekleri gibi; boşanmanın sonuçları üzerinde anlaşarak, diğer şartların da varlığı halinde anlaşmalı boşanma davası yoluyla da boşanabileceklerdir.

Anlaşmalı boşanma nedir?

Evlilik birliğini devam ettirmek istemeyen ve kanunda belirtilen şartları taşıyan eşlerin; boşanma ve boşanmanın sonuçları konusunda anlaşarak boşanmalarıdır. Eşler boşanma konusundaki iradelerini; aralarında düzenledikleri anlaşmalı boşanma protokolüyle birlikte dava açarak mahkeme huzurunda dile getirirler.

Hakimin; tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolündeki düzenlemeleri uygun bulması halinde, eşlerin boşanmalarına karar verilir. 

Böylece eşler arasında öne sürülen ve ispatlanması gereken ayrıca bir husus kalmayacak ve boşanma süreci çekişmeli boşanma davasına göre çok daha kısa sürecektir. Davanın açılacağı mahkemenin iş yoğunluğuna göre eşlerin anlaşması halinde boşanma yaklaşık bir aylık süre içerisinde gerçekleşebilecektir.

Anlaşmalı boşanma davasının şartları nelerdir?

Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için kanun tarafından öngörülen bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar;

a. Evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalı

Anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemeye başvuran eşlerin evliliği en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Evlenmeleri üzerinden henüz bir yıl geçmeyen eşlerin anlaşmalı boşanma yoluyla boşanmaları mümkün değildir.

b. Eşler boşanmanın sonuçları konusunda anlaşmış olmalı

Boşanma sonrası ortaya çıkacak durumlar üzerinde eşlerin tam olarak anlaşmaları gerekmektedir. Boşanmanın mali sonuçları veya çocukların durumu hakkında herhangi bir konuda anlaşılamaması halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşemeyecektir.

c. Eşler boşanma yönündeki iradelerini mahkeme huzurunda birlikte dile getirmeli

Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için gerekli olan son şart; eşlerin dava açarken mahkeme sunmuş oldukları anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan düzenlemeleri kabul ettiklerini ve boşanma yönündeki iradelerini mahkeme huzurunda bizzat dile getirmeleridir. Anlaşmalı boşanma davası vekil avukat aracılığıyla açılabilir; ancak boşanmak isteyen eşler, bu iradelerini bizzat mahkeme huzurunda ve birlikte dile getirmedikleri takdirde boşanma gerçekleştirilememektedir. 

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken hususlar

Bu dava açılırken; eşler arasında imzalanan ve boşanmanın sonuçları üzerinde anlaşıldığını gösteren anlaşma protokolünün mahkemeye sunulması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için protokolde yer alması gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;

  • Boşanmanın mali sonuçları

Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen eşlerin boşanmanın mali sonuçları üzerinde anlaşmaları gerekmektedir. Boşanmanın mali sonuçlarından herhangi biri üzerinde anlaşmanın gerçekleşmemesi halinde boşanma çekişmeli olarak devam eder. Boşanmanın mali sonuçları arasında; eşler arasındaki mal paylaşımı ve nafaka durumu yer almaktadır. 

a. Mal Paylaşımı

Eşler; evlilik birliği içerisindeyken sahip oldukları malların paylaşımının boşanma sonrasında nasıl olacağını açıkça belirlemelidirler. Dava açmadan önce eşler arasında düzenlenecek olan anlaşmalı boşanma protokolünde; sahip olunan mallar ve boşanma ile bu malların paylaşımı hakkında açık ve net düzenlemeler yer almalıdır.

b. Nafaka

Boşanmanın mali sonuçlarından biri de nafaka yükümlülüğüdür. Eşlerden birinin diğerine nafaka ödemesi, ödenecek nafakanın miktarı, nafakanın yıllık artış miktarı veya eşlerin birbirinden nafaka talep etmediği gibi hususlar üzerinde eşlerin anlaşma sağlaması gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için eşlerin nafaka konusunda talepleri varsa, bu konuda da anlaşarak, anlaştıkları hususları anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlemelidirler.

c. Maddi ve Manevi Tazminat

Boşanmanın mali sonuçlarından bir diğeri ise maddi ve manevi tazminat hususlarıdır. Boşanma neticesinde eşlerden birinin diğerinden tazminat talebinin olması halinde ödenecek tazminatın miktarı, ödeme zamanı ve tazminatın türü gibi hususlar üzerinde eşlerin anlaşma sağlaması gerekmektedir. Yine eşlerin birbirinden maddi veya manevi tazminat talep etmemeleri halinde de bu durum anlaşmalı boşanma protokolünde yer almalıdır.

  • Çocukların durumu

Boşanmanın sonuçlarından biri de çocukların durumu olup, eşler arasında çocukların durumu hakkında da tam bir anlaşma olmalıdır. Çocukların durumu hakkında anlaşılamayan hususlar olması halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşmeyecektir. Çocukların durumu ile ilgili olarak eşlerin anlaşmaları gereken hususlar; velayet hakkının kime ait olacağı, velayet hakkına sahip olmayan diğer eşin çocukla kişisel ilişki kurmasının sınırları ve şekli ve çocuğun bakım ve eğitim giderlerine hangi eşin ne ölçüde katılacağı konusunu içeren iştirak nafakasıdır.

a. Velayet Hakkı

Boşanmanın çocukların durumuyla ilgili sonuçlarından biri de velayet hakkıdır. Eşlerin çocukların velayet hakkının kimde olacağı hususunda da tam olarak anlaşmaları gerekmektedir. 

Belirtmek gerekir ki yakın zamana kadar Türk Hukuku’nda çocuğun velayeti ile ilgili var olan düzenleme ve uygulama gereğince velayet hakkı ana veya babadan birine bırakılmakta ve ortak velayet gibi bir durum söz konusu olmamaktaydı. Ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek-7 Numaralı Protokolünün, Türkiye tarafından onaylanarak 24.03.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesiyle birlikte çocuk üzerinde velayet hakkının ortak kullanılmasının yolu açılmıştır.

Dolayısıyla eşler; çocukların velayet haklarını paylaşabileceği gibi boşanma sonrasında ortak olarak kullanılacağı şeklinde de anlaşabilirler. Her iki durumda da anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için velayet hakkı konusunda eşler arasında tam bir anlaşma olmalıdır.

b. Çocukla kişisel ilişki kurulması

Velayet hakkı kendisine bırakılmayan ana veya baba, çocukla kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Ancak çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik bir düzenleme yapılana kadar velayet hakkına sahip veya çocuk kendisine bırakılmış kişinin rızası dışında çocukla kişisel ilişki kurulamaz. Bu nedenle eşler arasında yapılacak anlaşmalı boşanma protokolünde velayet hakkı kendisine bırakılmayan anne veya babanın; çocukla kişisel ilişki kurabileceği zaman aralıkları ve kurulacak kişisel ilişkinin şekli ile ilgili düzenlemeler yer almalıdır. 

c. İştirak nafakası

İştirak nafakası; velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılmak için diğer eşe ödediği parasal değerdir. Boşanmanın sonuçlarından biri de velayet hakkına sahip olmayan eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ne şekilde ve ne miktarda katılacağının belirlenmesidir. Eşler arasında düzenlenecek anlaşmalı boşanma protokolünde eşlerin bu konu üzerinde vardıkları anlaşmanın da bulunması gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanma davası nerede açılır?

Anlaşmalı boşanma davasının açılacağı görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir.

Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için gerekli şartlardan birinin de; eşlerin boşanma yönündeki ortak iradelerini mahkeme huzurunda dile getirmeleri olduğundan bahsettik. Eşlerden biri tarafından açılan davanın diğer eş tarafından kabul edilmesi veya eşlerin birlikte dava açması durumunda yetkili mahkeme yönünden bir kısıtlama söz konusu olmayacaktır. Zira böyle bir durumda yeki itirazında bulunulmayacağından mahkeme tarafından açılan dava karara bağlanacaktır. Dolayısıyla taraflardan birinin açtığı davayı diğer eşin kabul ettiği veya eşlerin birlikte açtığı anlaşmalı boşanma davası her yerde açılabilir. 

Tarafların anlaşmaktan vazgeçmesi veya herhangi bir hususta anlaşamaması üzerine boşanma davası çekişmeli olarak devam edecektir.

Anlaşmalı boşanma davasının açılmasından sonra eşler anlaşmaktan vazgeçerse, eşlerden birinin açtığı davayı diğer eş kabul etmezse anlaşmalı boşanma çekişmeli olarak devam eder. Bu durumda hakim, taraflara süre verir.  

Sonuç

Eşlerin anlaşmalı olarak boşanabilmeleri için kanunda belirtilen ve yukarıda yer verdiğimiz şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Evliliğinde birinci yılını dolduran eşler boşanmanın sonuçlarını içerir bir protokol düzenleyerek bu protokolle birlikte Aile Mahkemelerinde anlaşmalı boşanma davası açabilirler. Eşler arasında düzenlenen protokol, hakimin de uygun görmesi halinde doğrudan mahkeme kararına geçirilerek boşanmayla birlikte kesinleşir. Bu nedenle; boşanmanın sonuçlarını düzenleyen protokolün mutlaka hukuki yardım alınarak veya doğrudan avukat tarafından hazırlanması gerekmektedir. Dilekçeci/arzuhalci denen ve hukuki hizmet verme yetki ve yeterliliği olmayan kişilerce hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolleri neticesinde tarafların biri veya ikisi birden ciddi hak kayıpları yaşayabilmektedir. 

Prime Legal Partners olarak yurtdışında bulunan müvekkillerimize; anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması ve Aile Mahkemelerinde dava açılarak boşanmanın protokole uygun olarak gerçekleştirilmesi aşamalarında dava ve hukuki danışmanlık hizmetleri vermekteyiz. Siz de anlaşmalı boşanma davasıyla ilgili bilgi ve destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *