Mirasın reddi hakkı

Miras, mirasbırakanın ölümü anında terekesinde bulunan aktif ve pasif malvarlığı değerlerinden oluşur. Türk hukukunda, mirasbırakanın ölümü ile birlikte terekesindeki aktif ve pasif mal varlığı, kural olarak kendiliğinden ve topyekün olarak mirasçılara geçer. Miras nasıl bir haksa mirasın reddi de mirasçılara tanınmış bir haktır. Kişi kendisine kalan mirası reddedebilir.

Mirasın reddi hakkı, uygulamada daha çok terekedeki pasiflerden diğer bir deyişle borçlardan kurtulmak için kullanılır. Hak, kural olarak hak sahibinin iradesini açıklaması ile kullanılır. Ancak kanun koyucu, bazı hallerde mirasçıların ret iradelerini açıklamalarına gerek olmaksızın mirasın reddedilmiş sayılacağını öngörmüştür.

Mirasın reddi hakkı kimlere aittir?

Mirası reddetmek bir hak olup, bu hak mirasbırakanın yasal ve atanmış mirasçılarına aittir.

Mirasın hükmen reddi

Kanun koyucu bazı hallerde mirasçıların net hakkını kullanmasına gerek olmaksızın mirasın reddedilmiş sayılacağını düzenlemiştir. Mirasbırakanın, ölümü anında ödemeden aciz olduğu açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır. Bu halde mirasçıların ret iradelerini açıklama zorunlulukları yoktur. Örneğin; yapılan icra takibi sonucunda ödemeden aciz belgesi alan mirasbırakan, bu durumu değişmeden ölürse mirasçılar için mirasın hükmen reddi söz konusu olacaktır.

Mirasın hükmi reddinin varolduğu bir durumda, mirasçı açık bir irade beyanıyla mirası kabul edebilir. Ayrıca, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı için mirasın hükmi reddi ortadan kalkar.

Ret hakkının kullanılmasında süreler

Mirası reddetme hakkının kullanılması 3 aylık hak düşürücü süreye tabidir.

3 aylık bu süre, yasal mirasçılar için mirasbırakanın ölümünü öğrenmeleri ile başlar. Yasal mirasçılar, mirasbırakanın ölümünü daha geç öğrendiklerini ispatlarlarsa 3 aylık süre bu tarihte başlar. Örneğin; mirasbırakanın ölüm tarihinde yurtdışında bulunan yasal mirasçısının, ölüm haberini geç alması halinde 3 aylık süre ölümün öğrenildiği tarihte başlar.

Vasiyetname ile atanmış mirasçılar içinse 3 aylık sürenin başlangıç tarihi, mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.

Terekenin yazımı hâlinde ise mirası ret süresi koruma önlemi olarak, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hâkimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.

Mirasın reddi süresinin uzatılması

Önemli sebeplerin varlığı halinde yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan 3 aylık ret süresi uzatılabilir. Ret süresini uzatmaya yetkili kişi Sulh Hukuk Mahkemesi hakimidir. Hakim, sürenin uzatılması için gerekli önemli sebeplerin varlığına kanaat getirirse ret süresinin uzamasına karar verir.

Sulh hakimi, mirasın reddi süresinin uzatılması için önemli sebeplerin varlığının yanında, mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek açık ya da zımni beyan ya da tasarruflarının bulunup bulunmadığını da araştırır. Mirasçıların, mirası kabul anlamına gelecek açık ya da zımni beyan ya da tasarruflarının bulunması halinde mirasın reddi süresinin uzatılması talebi reddedilir.

Mirası reddin şekli

Kanun koyucu mirasın reddi için özel bir şekil öngörmemiştir. Mirası reddedecek kişi, bu iradesini sözlü veya yazılı olarak görevli ve yetkili mahkemeye bildirebilir. Bununla birlikte mirasın reddi herhangi bir şarta bağlanamaz.

Mirasın reddinde görevli ve yetkili mahkeme neresidir?

Mirasın reddi iradesinin yöneltileceği görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme, mirasın açıldığı yer mahkemesidir. Dolayısıyla mirasın reddi isteminde yetkili mahkeme mirasbırakanın ölmeden önceki yerleşim yeri mahkemesidir.

Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.

Ret hakkının kullanılmasının sonuçları

1. Yasal mirasçılardan birinin mirası reddetmesi halinde,

Mirası reddeden yasal mirasçı, mirasbırakandan önce ölmüş gibi işlem görür. Bunun sonucu olarak, mirası reddeden yasal mirasçının miras hakkı, kendisi sağ değilmiş gibi diğer hak sahiplerine geçer. Miras hakkıyla beraber mirası reddetme hakkı da hak sahiplerine geçer.

2. Atanmış mirasçılardan birinin mirası reddetmesi halinde,

 Eğer mirası reddeden atanmış mirasçıysa, mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.

3. En yakın yasal mirasçıların tümünün mirası reddetmesi halinde,

Mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarının tümünün mirası reddetmesi halinde miras, Sulh Hukuk Mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir.

Tasfiye sonunda arta kalan değer olması halinde, artan kısım mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.

4. Yalnızca alt soyun tümünün mirası reddetmesi halinde,

Altsoyun tamamının mirası reddetmesi hâlinde, altsoya ait miras payı sağ kalan eşe geçer.

5. Sonra gelen mirasçılar yararına ret halinde, 

Ret hakkını kullanan mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını mirasın tasfiyesinden önce isteyebilirler. Bu takdirde mirasın mirasçılar tarafından reddedildiği, Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir.

Mirasın birinci zümrede bulunan mirasçılar tarafından reddedildiği kendilerine bildirilen sonra gelen mirasçılar, bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.

Dul ve yetim aylığı bağlanmasına mirasın reddinin etkisi

Dul ve yetim aylıkları kişinin sosyal güvenlik haklarındandır. Sosyal güvenlik hakları Anayasal haklar olup mirasın reddinden etkilenmezler. Mirası reddeden kişi hak ettiği dul ve yetim aylığını almaya devam eder.

Mirası reddeden kişinin murisin alacaklılarına karşı sorumluluğu

Terekenin aktiflerinin pasiflerinden(borçlarından) az olması halinde mirasbırakanın ödemeden aczi söz konusu olacaktır. Bu durumda mirası reddeden mirasçılar, mirasbırakanın alacaklılarına karşı, onun ölümünden önceki beş yıl içinde ondan aldıkları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Ancak iyiniyetli mirasçılar, geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar.

Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır.

Ret hakkının geçmesi ve ret hakkı kendisine geçen mirasçının bu hakkı kullanma süresi

Mirasın reddi süresi içerisinde bu hakkını kullanmadan ölen mirasçının ret hakkı, kendi mirasçılarına geçer.

Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.

Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.

Ret hakkının düşmesi

Kanun koyucu ret hakkının kullanılmasını hak düşürücü süre ile sınırlandırmıştır. Hak düşürücü süre içerisinde bu hakkını kullanmayan kişi mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.

Ayrıca, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.

Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

Sonuç

Miras hak olduğu gibi, mirasın reddi de mirasçıların sahip olduğu bir haktır. Bu hakkın kullanımı için kanun koyucu tarafından hak düşürücü süre öngörülmüştür. Kişi mirasçı olur olmaz avukat desteği alarak kendisinin lehine olacak şekilde işlem tesis etmelidir. Aksi takdirde hak düşürücü sürelerin geçmesi halinde büyük mağduriyetler ortaya çıkabilmektedir.

Prime Legal Partners olarak Türk Miras Hukuku alanında deneyimli avukatlarımızla ülkemizin hangi şehrinde bulunduğu farketmeksizin dava ve hukuki danışmanlık hizmetleri vermekteyiz. Gurbette yaşayan vatandaşlarımızın, ülkemizdeki miras hukukuna ilişkin haklarının en iyi şekilde korunması ve yerine getirilmesi için Prime Legal Partners ile iletişime geçmesi gerekmektedir.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *